1980’lerle birlikte Türkiye’de yeni liberal ekonomik kalkınma anlayışı doğrultusunda pek çok sanayi alanında olduğu gibi maden-mermer sanayinde de yasal düzenlemeler gevşetilmiş, devletin müdahale, düzenleme ve denetimleri esnekleştirilmiştir. Dünyanın en zengin doğal taş rezervlerinin bulunduğu Alp-Himalaya kuşağında yer alan Türkiye, renk ve mineral çeşitliliğine sahip doğal taşlar açısından çok büyük potansiyele sahip ülkelerden biridir. Akdeniz, Marmara ve Ege bölgeleri başta olmak üzere, coğrafi bölgelerde zengin doğal taş rezervi bulunmaktadır. Bu rezervin büyük bir bölümü Burdur, Antalya, Isparta, Bursa, Afyon, Balıkesir, Muğla, Diyarbakır, Sivas, Denizli, Mersin, Konya, Bilecik, Kırşehir, Elazığ ve Eskişehir illerinde bulunmaktadır (Mermer Sektör Analizi, 2018). 1990’lı yıllarla birlikte doğal taş ve özelinde de mermer sanayinde izlenen özelleştirme politikaları nedeniyle bugün Türkiye’de 2.500’ün üzerinde olan mermer ocağının tamamı özel sektör tarafından işletilmektedir.
Türkiye’de üretilen doğal taşların büyük bir bölümü ham blok halinde yurtdışına, en çok Çin’e ihraç edilmektedir. Doğal taş, 2015 yılında yaklaşık 1,9 milyar dolarlık ihracatıyla önemli bir ekonomik getiri sağlayan bir sanayi dalı olmuştur4. Yeni sanayi dalları arasında öne çıkan mermer üretimi teknoloji ve emek yoğun bir sektör olarak, 1980’lerle daralan istihdam piyasalarının neoliberal dönüşüm alanında fırsat yaratan alanlardan biri haline gelmiştir. Özellikle küreselleşmeci piyasa odaklı ekonomik politikalarla kırsal bölgelerde yaşayanlar için neredeyse tek ya da egemen geçim kaynağı olan ve giderek azalan tarımsal üretimdeki emek kopuşunun alternatif alanlarından biri olmuştur. Bir başka ifadeyle tarımdaki emek kopuşu madencilik ve inşaat gibi özellikle ucuz ve vasıfsız emek gerektiren sektörlerde istihdam artışına olanak sağlamıştır11. Bu süreç 1990’larla beraber gelişmeye başlayan Batı Akdeniz Bölgesinde de, özellikle Burdur ve Isparta’da mermer sanayinin rolünü ve istihdamını artırmıştır. Burdur ve Isparta’da artan yerel sermaye yatırımları ve küresel taleplerle gelişen mermer sanayinde; firma sayısı, ihracat ve istihdam yaratma kapasitesi artmış, mermer sanayi ekonomik kalkınmanın öncü sektörü haline gelmeye başlamıştır13. Mermer sanayi pek çok ilde gelişmeye ve istihdamı artırmaya başlamışsa da üretimin niteliği ve küresel belirlenimler emeğin gücünü zayıflatmış, sürekli ve güvenli istihdamdan geçici istihdamda geçilmiştir. Atipik üretim biçimi güvencesizliğe, ücretlerdeki farklılaşmaya ve örgütsüzlüğe yol açarken, mermer emeğinin cinsiyetçi yapılanması erkekler lehine istihdam yaratmaya devam etmektedir.
Atipikleşen Mermer Emeğinin Cinsiyeti
2000’li yıllarla beraber mermer sanayi küresel taleplerle post fordist üretimle gelişen, esnek çalışmaya dayalı atipik çalışma koşullarıyla piyasalaşarak, gelişen yeni sanayi dalları arasında öne çıkmıştır. 2010’lu yıllarda üretim ve emek koşullarıyla Türkiye, mermer üretiminde ve ihracatında küresel bir güç haline gelmiştir. Atipik çalışma, tipik çalışmanın aksine zaman ve işyeri açısından esnetilmiş çalışma şekillerini içerir. Kısmi süreli çalışma, geçici, yevmiyeli, kendi hesabına çalışma, evde çalışma ya da ücretsiz aile çalışması gibi tam süreli, güvenceli ve ücretli çalışma dışındaki çalışma şekillerini içermektedir. Atipik çalışma şekilleri genellikle, içinde düzensizliği, kuralsızlığı ve korumasızlığı barındıran eğreti istihdamın çeşitleri olarak ortaya çıkarlar. Türkiye’de atipik çalışanlar büyük ölçüde iş ve sosyal güvenlik hukukunun kapsamı dışında bırakılmışlardır9. Bunun anlamı emeğin esnek kullanımın yol açtığı sosyal güvenliksizlik biçimlerinin yaygınlaşmasıdır. Esneklik ile çalışma günleri ve saatlerinin piyasadaki talep farklılıklarına ve değişime göre ayarlanması, işletmelerin sürdürülebilirliği, verimliliğin ve istihdamın artması, çalışanların iş ve yaşam dengesinin kurulması amaçlanmaktadır. Fakat esneklik uygulamalarının zaman içinde yaygınlık kazanıp atipik/esnek çalışma biçimlerinin yoğunlaşmasıyla birlikte, çalışanların çalışma koşullarına ilişkin kazanılmış haklarında bir takım kayıplar yaşanmaya başlanmıştır. “Standart-dışı çalışma”, “düzensiz çalışma” ve “güvencesiz çalışma” olarak da adlandırılan atipik çalışma, işçiyi koruyan mevzuat hükümlerinden yararlanma, ücret ve statü açılarından klasik istihdam biçimlerinden ayrılmaktadır12. Bir başka tanıma göre atipik çalışma, tam zamanlı, düzenli, belirsiz süreli, uzun bir süre boyunca tek işveren altındaki düzenli istihdam dışındaki çalışmaları ifade eder7.
Atipik çalışma tekstil, gıda, tarım sektörü gibi üretim alanlarında genellikle kadınların yaygın olarak çalıştığı bir istihdam şekli olurken10,15 mermer sanayinde üretimin coğrafi koşulları ve cinsiyetçi işbölümü nedeniyle erkeklere istihdam yaratan bir çalışma alanı olmuştur.
Türkiye’de 2.100 adet mermer ocağı, küçük ve orta ölçekli 1.500 fabrika ve 7.500 atölyede yaklaşık 300.000 kişi mermer sanayinde istihdam olanağı bulmaktadır2. Mermer ocaklarında çalışanların büyük çoğunluğu toplumsal cinsiyet bakımından erkeklerden oluşurken, fabrikalarının yoğun gürültülü, tozlu ve uzun süre çalışmayı gerektiren alanlarında kadın emeği tercih edilmektedir. Ocakların yer aldığı alanlar dağ kıyıları ve yerleşim alanlarına uzak yerler olması, vardiyalı çalışma saatlerinin gece mesaisini de içermesi ve ailede evi geçindiren kişinin erkek olarak kabul edildiği cinsiyete dayalı iş bölümü gibi nedenlerle mermer ocakları erkeksi çalışma alanı olarak kabul görmektedir.
Son yıllarda mermer üretiminde daha fazla öne çıkan Akdeniz bölgesinde Isparta ve Burdur illeri önemli yere sahiptir. Isparta ve Burdur’da ihracatın %40’ını maden sektörü oluşturmaktadır1. Mermer istihdamında Burdur 2982 mermer çalışanıyla 2014 yılında istihdamda Türkiye’de birinci sıraya yerleşmiştir. Aynı yıl Isparta, 1284 çalışanla 8. Sırada yer almıştır6,13. 2017 Mart ayı itibariyle SGK Genel Müdürlüğünden elde edilen veriler incelendiğinde Burdur’da mermer sanayinin 3336 kişiyi sigortalı olarak en fazla istihdam ettiği görülmektedir. Bunu 2117 kişi ile Isparta izlemektedir. Mermer sektöründe kadın çalışan sayısı oldukça düşüktür. Mermer ocaklarında ve fabrikalarda kadın çalışanlar genelde ofis işlerinde ve mühendislik hizmetlerinde çalışmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin madenin olduğu yerde yapılması ve çoğu işletmenin şehre, hatta en yakın köye bile oldukça uzakta olması ulaşım sıkıntısını doğurduğu gibi, mermer işinin erkek işi olarak tanımlanması da toplumsal cinsiyet açısından işi erkek işi olarak görülmesine yol açmaktadır13.
Şekil 1 incelendiğinde Burdur’da mermer sanayinde 3346 kişinin sigortalı olarak çalıştığı görülmektedir. Bunu 2117 kişi ile Isparta izlemektedir. Ancak her iki ilde de emeğin cinsiyeti erkektir. Kadın emeği %2-3 arasında değişmektedir. Uzer’in (2017)1 saha sürecinde ve illerin sanayi ve ticaret odalarıyla yapılan görüşmelerde ise, SGK verilerinden daha fazla sayıda kişinin sektörde çalıştığı belirtilmiştir. Nitekim illerin ticaret ve sanayi odalarının yetkililerinden elde edilen bilgiler kapsamında, kesin bir sayı verilmemekle birlikte, Isparta’da mermer sektöründe faaliyet gösteren tesislerde yaklaşık olarak 3.000 kişinin istihdam edilirken, Burdur’da ise sayının 6 bin civarında olduğu ifade edilmiştir. Mermer sanayinde çalışan verilerinde farklılıklar olduğu bir gerçektir. Ayrıca Burdur örneğinde, üretimin küresel talep ağırlıklı olması, mermer ocaklarında çalışmanın mevsime göre çalışan sayılarının farklılaşması, ücretli işlerde iş-değiştirme sıklığının fazla olması ve geçici çalışanların da sigorta kapsamı dışında kalması gibi etkenler sayısal farklılıkları yaratmaktadır. Bunun temel nedeni atipik istihdamdan kaynaklanmasıdır. Mermer ocaklarındaki atipik emek, vardiyalı (iki-üç) ve günlük yevmiyeli çalışma sistemine dayanmaktadır. Mermer sektöründe çalışanların toplumsal cinsiyet özellikleri ele alındığında erkeklerin sayısal çoğunlukta olduğu görülmektedir. Şekil 1’de görüldüğü gibi kadın çalışan sayısı oldukça düşüktür. Burdur’da 49 kadın ve Isparta’da da sadece 58 kadın çalışan olduğu görülmektedir.
Kadın çalışanlar mermer fabrikalarında ya da genelde ofis işlerinde ve/veya mühendislik hizmetlerinde çalışmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin madenin olduğu yerde yapılması ve çoğu işletmenin şehre, hatta en yakın köye bile oldukça uzakta olmasının yarattığı ulaşım sıkıntısı gibi etkenler mermer işinin erkek işi olarak tanımlanmasına yol açmaktadır. Mermer işinin tehlikeli iş olması ve kabul edilmesi, işin toplumsal cinsiyetini de tanımlayan bir öğedir. Hem sermaye, hem de yöre halkı için ‘mermer işi erkek işi’dir. Ataerkil toplumda ve kırda toplumsal cinsiyet rolleri temelinde erkeklerin evi geçindirme ve bu nedenle de tehlikeli olan bu işkolunda risk almayı kabul etmeleri, işin cinsiyetini de belirlemiş görünmektedir. Benzer biçimde mermer işinin mekânın dağlar olması, kötü hava koşulları ve çalışma ortamının izole ve yerleşim yerlerinden uzak olması da bu bakış açısında etkilidir. Ayrıca mermer emeği üzerine yapılan çalışmalarda işe alımlarda erkeklerin fiziksel olarak daha yapılı ve güçlü olması gibi cinsiyetçi beklentiler de mermer işinin cinsiyetinin erkek olarak görülmesine yol açmaktadır13.
Sonuç
Türkiye’de 1980 ve 1990’lı yıllar üretim ilişkilerinin ve emek sürecinin küresel taleplerle düzenlendiği ve bu kapsamda yeni sanayi dallarının geliştiği yıllar olmuştur. Bu alanlardan birisi de doğal taş ve mermer alanı olmuştur. 2000’li yıllarla birlikte mermer üretiminde Türkiye öne çıkan ülkeler arasına girmiş, neoliberal politikalarla çalışma yaşamını düzenleyen iş yasalarının önemli bir bölümü esnekleştirmiş, çalışanların yasal korumaları zayıflatılmış ve atipik-esnek çalışma biçimleri de yaygınlaştırılmıştır. Mermer sektöründe de, yaygın çalışma türü atipik çalışmanın vardiya usulü ve yerel göçmen emeğine dayalı esnek çalışmanın ve sendikasızlığın hâkim olduğu bir çalışma alanı haline gelmiştir. Mermer üretimin coğrafi yapısı, mermerin olduğu yerde üretilme koşulu, kadının evle özdeş görüldüğü, evi geçindirenin de erkek olarak görüldüğü cinsiyetçi iş bölümü sürecinde emeğin cinsiyeti erkek olmuştur. Emeğin çalışma koşulları ve zaman düzenlemeleri, pek çok ilde Burdur ve Isparta gibi, yerel göçmen emeğine, yevmiye usulüne, vardiya sistemine ve gece mesaisine dayanması gibi etkenler cinsiyetçi işbölümünü katılaştırmaktadır. Burdur ve Isparta örneğinde olduğu gibi mermer üretiminde emeğin esnek çalışma koşulları örgütsüzlüğüne yol açarken, emeğin pazarlık gücünü ve belirleyiciliğini zayıflatmaktadır. Sermayenin ise, emeğin ücret ve koşullarını belirlemesine ve daha da esnekleştirmesine olanak tanımaktadır. Mermer istihdamında kadınların yeri ise oldukça sınırlı kalmakta, cinsiyete dayalı işbölümü kısmen fabrikalarda ve hizmetler alanlarında kadınlara yer vermektedir. Mermer sanayi çalışanlara orta vadede geçici bir refah sağlasa da uzun vadede mermerin coğrafi sürdürülemezliği, dağların tahribi ve piyasada taşa olan talebin azalması ya da bitmesi gibi etkenlerle istihdam yaratma kapasitesini olumsuz etkileyecek niteliktedir.
Kaynakça
- Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) (2016) Bölge Planı, http://www.baka.org.tr/bolge-planiS87.html,http://www.baka.org.tr/bakadestegiyle-uretim-ve-istihdamda-artisH888.html, Erişim Tarihi: 14.02.2020.
- Beyazyüz, Pınar Can, Vildan Önen ve Esra Yel (2011) Traverten İşleme Tesisi Atık suların Flokülasyonu, 4. Madencilik Ve Çevre Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ed. Hakan Onur ve diğerleri, 02-03 Haziran 2011 / İzmir/Türkiye, TMMO.
- Demirdağ, S, Altındağ, R, Şengün N, ve Akbay D. (2018) Isparta İli Mermercilik Doğal Taş Sektör Analizi, Isparta Yerel Ekonomik Kalkınma Vizyonu (Yekvizyon), Süleyman Demirel Üniversitesi Yayını. S.33-35.
- Efe, T. ve Sallan Gül, S. (2017) “Türkiye’de Doğal Taş Sanayinin Coğrafi ve Ekonomik Sürdürülebilirliği”, Akademia Sosyal Bilimler Dergisi, 1(3): 173-181.
- Erdut, T. (2005) “İşgücü Piyasasında Enformelleşme ve Kadın İşgücü”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı:6, ss. 11–49.
- Erzan, R. & Taşdemir, M. (2014) Blok Mermer İhracatına Getirilebilecek Kısıtlamalar ve Muhtemel Sonuçları Raporu, Ekonomi ve Ekonometri Merkezi Yayını.
- Eurofound, (European Foundation for the Improvement of Living and Working Conditions) , (2009), Atypical Work, European Industrial Relations Dictionary, http://www.eurofound.europa.eu/areas/industrialrelations/dictionary/definitions/aty picalwork.htm (Erişim Tarihi:01.03.2011)
- İMİB (2018) İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, www.imib.org.tr/ Erişim Tarihi: 15.02.2020
- Karadeniz O. (2011) “Türkiye’de Atipik Çalışan Kadınlar ve Yaygın Sosyal Güvencesizlik” Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı: 2, s.83.
- Karakoyun Y. (2007) Esnek Çalışma Yoluyla Kadınların İşgücüne Katılım Oranının ve İstihdamının Artırılması; İş-Kur’un Rolü, Uzmanlık Tezi, http://statik.iskur.gov.tr/tr/rapor_bulten/uzmanlik_tezleri/YÜCEL KARAKOYUN (Esnek Çalışma Yoluyla Kadınların İşgücüne Katılım pdf. Erişim Tarihi: 14.02.2020.
- Kökalan, Ç. F. ve Candan E. (2014) Siyanürlü Altın Madenciliği Ve Toplumsal Değişme: Bergama Örneği, Sosyoloji Derneği, Türkiye Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, Cilt: 17 Sayı:1 – Bahar, s. 3-41.
- Murat, G. (1996) “Atipik İstihdam ve Çalışma Hayatında Yeni Gelişmeler”, Sabahaddin ZAİM’e Armağan, İktisat fakültesi Mecmuası, 1994/B-3, C-1- 4, İstanbul ss.123-146
- Sallan Gül S. ve Uzer O. (2017) “Burdur ve Isparta’da Mermer Sanayinin Gelişimi, Sürdürülebilirliği ve Sosyal Aktörlerin Artan Önemi” Toplum ve Demokrasi Dergisi, 23. Sayı.
- Sapancalı, F. (2005) Sosyal Dışlanma, Dokuz Eylül Yayınları, İzmir.
- Temiz, H. E. (2004) “Eğreti İstihdam: İşgücü Piyasasında Güvencesizliğin ve İstikrarsızlığın Yeni Yapılanması” Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı: 2, ss. 55–80.
- Uzer O. (2017) “Mermercilik Sektörünün Ekonomik Ve Toplumsal Kalkınmaya Etkilerinin Sosyolojik Analizi: Batı Akdeniz Örneği” Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyoloji Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
- Yüksel, İ. (2004) “Çalışma Yaşamı Kalitesinin Tipik ve Atipik İstihdam Açısından İncelenmesi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, Sayı: 5, Cilt: 1: ss. 47-58.