Maden Jeologu Kadınlar da Dağlarda…

0
1049

Maden aramacılığı genellikle kimsenin ayak basmadığı ya da bugüne kadar çok az kişinin ziyaret ettiği, yeri geldiğinde çok zorlu doğa koşullarına göğüs germenizi gerektiren, vahşi yaşamla iç içe, ailenizden ve evinizden uzakta ve milyonlarca dolarlık maden yatırımlarının temelini oluşturan çok önemli bir faaliyet. Bu faaliyet de sektörümüzün her alanında olduğu gibi ağırlıklı olarak erkek meslektaşlarımız tarafından yürütülmüş, az sayıda kadın jeolog da sahada görev alabilmiştir. Mezuniyetinden bu yana arama şirketlerinde görev alan Jeolog Gülsevim Özışık erkek meslektaşları ile aynı şartlarda görevini icra ediyor. 

Kısaca kendinizden ve şirketinizdeki görevinizden bahseder misiniz?

38 yaşındayım. Aslen Baba tarafından Kayseriliyim. Annem ise Erzurumlu. Fakat ben doğma büyüme Ankaralıyım. Tüm eğitim hayatım Ankara’da geçti. Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünden 2005 yılında mezun oldum. 2009 yılında ODTÜ Maden Yatakları ve Jeokimya Anabilim Dalı bünyesinde Yüksek Lisansımı tamamladım. Meslek hayatımı ‘Alamos Gold Inc.’ın Türkiye iştiraki ‘Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş.’ Arama Bölümü bünyesinde Kıdemli Arama Jeoloğu olarak sürdürmekteyim.

Şirketinizdeki kadın istihdamı ve bakış açısı konusunda bilgi verebilir misiniz?

Şirketimizde yalnızca yerbilimci değil tüm meslek dalları açısından herhangi bir cinsiyet ayırımı yapılmamaktadır. İşçisinden üst düzey yöneticisine kadar, kriterlere uygun olduğu takdirde, kadın çalışan istihdamı konusunda herhangi bir sınırlama olmamaktadır. Örneğin başta benim de bünyesinde çalışmakta olduğum Arama Departmanı’na liderlik yapan Arama Direktörümüz Mehtap Özcan Karcı olmak üzere, şirketimizde finans ve dış ilişkiler alanında da kadın yöneticilerimiz çalışmaktadır.

Maden sektöründe kadın yerbilimci olmak zorluk yaşatıyor mu yoksa avantajlı bir durum mu? Ya da herhangi bir farkı yok mu dersiniz?

Tabi ki her sektörün kendine göre zorlukları vardır. Ancak maden sektörünün kadın bir yerbilimciye ne zorluk yaşattığını ne de avantaj sağladığını düşünmüyorum. Meslek hayatıma Maden Arama Jeoloğu olarak başladım ve 10 seneyi aşkın süredir maden sektöründe çalışmaktayım. Arama Bölümünde jeolog olarak çalışan ya da çalışmış olan meslektaşlarım bilirler, sahada çalışmak bu işin olmazsa olmazıdır ve biraz da meşakkatlidir. Önemli olan mesleğe başlarken neleri göze alabileceğiniz ve ideallerinizdir. Yani zorluk yaşayıp yaşamamak biraz da insanın kendiyle alakalı. Siz benim çalışma hayatımı zorlu olarak değerlendirebilirsiniz belki ancak idealleri peşinden giden tüm Maden Arama Jeologları her türlü zorluğu göze almış demektir. Kısacası zorluk ya da avantaj olarak değerlendirilecek konu sektörle değil çalışma hayatına bakış açısıyla alakalı.

Sektörel olarak baktığınızda kadınların madencilikte karşılaşabileceği zorluklar ve avantajlar nelerdir?

En büyük zorluk maalesef ön yargılı bakış açısı. Yani madencilik sanki erkek işiymiş gibi kategorize ediliyor ve istihdam sırasında kadın yer bilimcilere başvuru fırsatı dahi verilmiyor. Günümüzde bu bakış açısı biraz değişmekte olsa da halen fırsat eşitliğinin zayıf kaldığını düşünüyorum.

Küresel madencilik sektöründe son zamanlarda çalışan çeşitliliğinin sağlanması adına kadınların sektörde daha sıklıkla görev almaları gerektiği kaydediliyor. Türkiye madencilik sektörü özelinde bakarsanız sizin bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Meslek hayatım boyunca uluslararası firmalar bünyesinde çalıştım. Bu firmalara istihdam sürecimde cinsiyet açısından herhangi bir kriterle karşılaşmadım. Ancak iş hayatına başladığım dönemde çoğu Türk madencilik firmasının, özellikle sahada çalışmak üzere kadın yerbilimci istihdam etmek konusunda ön yargılı davrandığına şahit oldum. Buna karşın Türkiye’de de faaliyet gösteren uluslararası firmaların her alanda kadın yerbilimcilere iş fırsatı tanıması ve bu doğrultuda yaşanan örnek niteliği taşıyan başarı hikayeleri, Türkiye madencilik sektörüne kadın yerbilimcilerin istihdamı ve çalışma alanların çeşitliliği açısından yeni bir bakış açısı getirdi. Ancak sektör genelinde ön yargılı bakış açısının halen tamamen ortadan kalkmış olduğunu söyleyemem.

Üniversitelerin madencilik, jeoloji ve jeofizik gibi yer bilimleri bölümlerinden mezun olmuş birçok kadın mühendis bulunuyor. Yapısı gereği genellikle zorlu çalışma koşullarına sahip olan bu disiplinlerden mezun olan kadınları bir kısmı bu zorluklar nedeni ile farklı alanlarda kariyerlerini sürdürüyorlar. Bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Ülkemizi göz önünde bulundurursak sistem gereği öğrenciler yer bilimleri hakkında çok bilgi sahibi olmadan ilgili bölümleri tercih ediyorlar. Bu öğrencilerin bazıları eğitimleri sırasında yer bilimlerini keşfettikçe bölümü benimseyip seviyor fakat bazıları asla ısınamıyorlar. Yani daha lisans eğitimleri sırasında bu konuda bir eleme oluyor.

Bölümü bilinçli bir şekilde seçerek ya da eğitim hayatı sırasında benimseyip severek mezun olan öğrenciler için ise işin zorluğuyla alakalı herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor bence. Zaten idealleri olan mezunlar daha okurken hangi branşta çalışacağını ve bu branşın gerekliliklerini göze almış oluyorlar. Ülkemizde maalesef zorlu çalışma koşullarından çok, yer bilimleri bölümleri için iş fırsatlarının kısıtlı olması, bunun yanında kadın yerbilimciler için bir de önyargılı bakış açısı eklendiğinde hemcinslerimi farklı alanlarda kariyer planlamaya itiyor.

Erkek egemen bir endüstri olan madencilikte görev alan ve alanlarında önemli başarılara imza atmış birçok kadın bulunmaktadır. Bu örneklerin arttırılması için ne gibi çalışmalar yürütülmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Kadın yerbilimcilerin her sektörde olduğu gibi, yapı gereği iş ortamına belli bir disiplin ve düzen getirdiği kanısındayım. Bunun yanında ayrıntıcı yapısı, gelişmiş öngörü, analiz ve organizasyon yetenekleri sayesinde, teknik ve idari açıdan hem çalışma arkadaşlarına hem de şirkete büyük katkılarda bulunduğunu söyleyebilirim. Örneklerin artması adına öncelikle kafalardaki önyargıların silinmesi ve bu başarı hikayelerinin kamuoyunda daha fazla paylaşılması gerekmektedir. Böylelikle maden sektöründe çalışmak isteyen kadın yerbilimcilerin önünün açılmasının yanında onların bu konuda cesaretlenmeleri de sağlanmış olacaktır. Kadınlara, yeteneklerini göstermek açısından her alanda çalışma fırsatı tanıyarak, en iyi olduğu alan doğrultusunda kariyerine devam etmesi için destek olmak da önemli tabi ki. Yani hemen “kadın, nasılsa yapamaz” gözüyle bakmamak lazım.

Diğer ülkeler ile karşılaştırdığınızda Türk maden endüstrisinde kadına bakışın farklı olduğunu düşünüyor musunuz?

Kendi branşım olan saha işlerinde maalesef ön yargılı bakış açısı hala sürmekte. Fakat genele bakarsak geçmiş yıllarda kendini bütün branşlarda hissettiren bu önyargılı bakış açısı biraz daha azalmış görünüyor.

Kaynak