“Vision Zero” yaralanmaya ve ölümlere yol açan meslek hastalıklarının ve iş kazalarının yaşanmadığı güvenli bir gelecek sağlamak adına yürütülen tedbir stratejisidir. Kanada, 1999 yılından bu yana madencilik sektöründeki en düşük ölümlü iş kazası oranına ulaştı. Ontario özelinde ise 2016 yılında hiç ölümlü iş kazası yaşanmadı. Aynı zamanda Kanada genelinde on maden şirketi 2016 yılını ölüm ve zaman kayıplı iş kazası yaşamadan geçirdi. Kanada’da bu başarının yakalanmasında önemli rol oynayan 7 altın kuralımız bulunmaktadır. Bu yedi kuralı şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yönetim Kademesinin Bakış Açısı: Tüm yönetim kademesi operasyonun performansını değerlendirirken iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını ana unsurlardan biri olarak değerlendirir.
- Tüm Tehlike ve Risklerin Tespit Edilmesi: Tehlikeleri tespit etmek yasal gereklilik olarak değerlendirilirken bazı yetkililer zorunlu risk değerlendirmeleri yapmalıdırlar.
- Güvenlik ve Sağlık Hedefleri Belirlenmesi: Tüm şirketler sağlık ve güvenlik performanslarını operasyon planlarına dahil ederler.
- Güvenli Bir Sistem Sağlanması: İç Sorumluluk Sistemi, tüm Kanada yetki alanlarında düzenleyici bir yaklaşım olarak yerleştirilmiştir.
- Sağlık ve Güvenlik Teknolojilerinin Kullanımı: Sağlık ve güvenlik teknolojileri sürekli geliştirilmekte ve değişim politikalarının yönetimi, yeni teknolojilerin güvenli bir şekilde uygulanmasını sağlamak için yardımcı olmaktadır.
- Eğitim Yoluyla Yetkinlik Kazandırma: Kanada genelindeki tüm maden mühendisliği programları, Minerva Kanada ile olan akreditasyonları gereği müfredatlarında sağlık ve güvenlik eğitimi bulundurmaktadır. Minerva Kanada tüm mühendislik programlarına uygun olan 23 adet güvenlik modülü sunmaktadır.
- Ortak Katılım: Sağlık ve güvenlik komitelerine katılım çoğu bölgede zorunludur.
Rakamlarla Kanada Madenciliği (11 Mayıs 2017)
- Kanada’nın Toplam İhracat Değerlerinin %19’unu oluşturur.
- En büyük doğrudan ve dolaylı işverenler arasında yer alır.
- 373.000’den fazla doğrudan istihdam sağlamaktadır.
- 190.000’in üzerinde dolaylı istihdam sağlamaktadır.
- Yerelden sağladığı 12.700 doğrudan istihdam ile yerel halkla en fazla istihdam yaratan sektördür.
- 3.700’den fazla şirket sektöre mal, hizmet ve uzmanlık sağlamaktadır.
- Kanada’nın en büyük nakliye müşterisidir.
- Deniz sevkiyatlarının %40’ını oluşturmaktadır.
- Demiryolu sevkiyat hacminin ve yük taşımacılığı gelirlerinin %50’sini oluşturmaktadır.
- Toronto Borsası (TSX) barındırdığı 1.200’den fazla şirket ile dünyanın en çok maden şirketini bünyesinde bulundurmaktadır.
- En büyük küresel maden şirketleri topluluğunu barındırmaktadır.
- Kanada’nın en büyük dış yatırım sağlayan sektörlerinden birisi konumundadır.
Minerva Kanada
- Kâr amacı gütmeyen, gönüllü çalışma esasına dayalı bir organizasyondur.
- İş dünyası, meslek kuruluşları, akademi ve devlet sponsorları bulunmaktadır.
- Minerva Kanada, iş sağlığı ve güvenliği yönetimi eğitiminde küresel bir lider dolmayı amaçlamaktadır.
- Forumlar, eğitim modülleri, örnek olaylar, öğrenci ödülleri ve projeler aracılığıyla sonrası eğitim müfredatında yer almak ve akademik eğitim sağlayarak toplumsal bilinci arttırma amacı güder.
Ontario Madencilik Endüstrisi Güvenliği İstatistikleri
- Workplace Safety and Insurance Board (WSIB)’un 2017 yılı istatistiklerine göre 2016 yılında 0,59 olan madencilik kategorisindeki kayıp zamanlı iş kazaları oranı, 2017 yılında önceki yıla kıyasla artış göstermiş ve 0,7 olarak gerçekleştirilmiştir. Bu rakam 2015 yılında ise 0,63 olarak dikkat çekmektedir.
- World Safety North (WSN) verilerine göre 2017 yılının Ocak ve Nisan Ayları arasındaki kayıp zamanlı iş kazaları oranı olan 0,46 2016 yılı nihai olmayan rakamlarına eşdeğerdir, ancak 2016 yılının aynı döneminde (Ocak-Nisan) bu oran 0,32 idi.
- 2017 yılında Ontario madenlerinde iki ölümcül yaralanma meydana geldi. 2016 yılında ölümcül yaralanma olmazken 2015 yılında ölümlü kaza sayısı ise 4 olarak kayıtlara geçti.
Ontario Maden Güvenliğinde Yaşanan Devrim
Nisan 2007’de, Uluslararası Çalışma Müfettişleri Derneği Konferansı (International Association of Labour Inspectors Conference), ilk kez Kuzey Amerika’da Toronto’da toplandı. Oturumlardan biri “Ontario Maden Güvenliğinde Devrim: Dönüşüm Nasıl Gerçekleşti” olarak adlandırıldı. İşçileri temsilen Amerika Birleşik Çelik İşçileri (International United Steelworkers of America) Başkanı Leo Girard katılım gösterirken endüstri, Ontario Madencilik Derneği Başkanı (President of the Ontario Mining Association) Chris Hodgson tarafından temsil edildi. Ben ise Ontario Çalışma Bakanlığı (Ontario Ministry of Labour)’nda ki görevim vasıtası ile hükümet temsilcisi olarak katılım gösterdim. Panelde, yaralanma istatistiklerinin 1976’da 100 işçi başına 12,5 olan kayıp zamanlı iş kazası (lost time injury) oranının 2006 yılında 100 işçi başına 0,8’e (2012’de 100 işçi başına 0,3 kayıp zamanlı iş kazası yaşanmıştır.) gerilemesine neden olan unsurların neler olduğu sorusu yanıtlamaya çalışıldı. İncelenen bir başka konu olan ölümlü iş kazaları ise 1976 yılında 19 iken 2006’da 3 olarak (2012 yılında ise bu rakam 2 olarak karşımıza çıkmaktadır.) gerçekleşti. Aşağıdaki grafikte 1927-2011 arası gerçekleşen kayıp zamanlı iş kazası oranlarını gösterilmektedir.
Peki bu nasıl gerçekleşti? Panelin gerçekleştirildiği dönemde bu soru üç unsuru ön plana çıkardı. Bu unsurlar arasında teknolojideki gelişmeler, tüm işçiler ve denetçilerin tabi tutulduğu zorunlu eğitim ki o zaman da bu uygulamaya tabi olan tek sektör madencilikti. Son olarak ise işçi, üretici ve hükümetin tabi olduğu üç taraflı çözümler olan IRS, Ortak Sağlık ve Güvenlik Komiteleri, Maden Yasama Değerlendirme Komitesi ve eğitim standartlarının geliştirilmesi yer alıyordu.
İşyeri kültürü, verimlilik ve karlılık için önemli bir unsurdur. Aynı zamanda bazı sektörlerin ve bazı şirketlerin istisnai olarak düşük yaralanma oranlarına sahip olmasının temelinde söz konusu sektör ya da şirketin benimsemiş olduğu iş yeri kültürü bulunmaktadır. Bu konudan bahsederken SARS vakasını göz önünde bulundurabiliriz: Yargıç Archie Campbell, Aralık 2006’daki SARS Soruşturması hakkında hazırladığı raporunda, sağlık sektöründe temel güvenlik kültürü ve işyeri güvenliği sistemleri bulunmadığını belirtti. Rapor, Ontario’daki kolej ve üniversitelerde verilen hemşirelik eğitiminde, iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin zorunlu bir konu olmadığını ortaya koydu. Sağlık ve güvenlikle özdeşleşen bu sektördeki kaza oranlarının sezgisel olarak çok daha düşük olması beklense de elde edilen verilere bakıldığında kaza oranları madencilikten daha yüksek olmaya devam ediyor. Verilere bakıldığında 2006’dan beri, Ontario’da bulunan sağlık merkezlerinler sadece küçük bir bölümü madencilik endüstrisi kadar güvenli olduklarıyla övünebilecek durumda bulunuyorlar.
Çoğu madencilik operasyonunda kayıp zamanlı iş kazaları, tıbbi müdahaleler ve önlenen kazalar izlenmekte ve bu gözlemler sürekli iyileştirme sistemleri vasıtası ile “sıfır zarar” sağlayacak bir yolun düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Kayıp zamanlı iş kazalarının yaşanmadığı bir işletmenin ütopyadan öteye geçemeyeceğini düşünüyorsanız, geçen yıl maden güvenliğinde mükemmellik için verilen John T. Ryan Ödülü’nü kazanan, Ontario, Timmins’deki Kidd Creek Madenine bakarsanız madenin 2012 yılında sıfır kayıp zamanlı iş kazası oranını yakalamayı başardığını göreceksiniz.
İş sağlığı ve güvenliği bilincinin bugünkü konumuna ulaşmasını ise ülkede yaşanan uygulamaların sürekli olarak geliştirilmesine yönelik gösterilen çaba olarak karşımıza çıkıyor. Ontario madencilik sektörü 70’li yılların ortalarında diğer tüm sanayi sektörlerinden daha yüksek kaza oranlarıyla karşı karşıyaydı. 1974’te Elliot Lake’deki uranyum madencileri, akciğer kanseri ve silikosis hastalığının yaşanma oranlarının yüksek olduğu konusunda endişe duydu ve sağlık ve güvenlik koşulları hakkında şikayetlerini dile getirerek greve başladı. Hükümet, madenlerde sağlık ve güvenliği araştırmak için Dr. James Ham başkanlığında bir Kraliyet Komisyonu atadı. Komisyonda gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda 30 Haziran 1976 tarihinde “Ham Raporu” olarak bilinen rapor yayınlandı.
Ham Komisyon Raporu, madenlerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili 100’den fazla öneri içeriyordu. Dr. Ham ayrıca iş sağlığı ve güvenliği yönetimi konusunda endişeliydi. Hükümetin, işverenlerin ve işçilerin işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek için iş birliği yapmalarını gerektiren bir iç sorumluluk sistemi fikrini geliştirdi.
Günümüzde İSG Yasasında belirtilen iç sorumluluk sistemi, sağlık ve güvenlikle ilgili doğrudan ve dolaylı yoldan sorumluluğa sahip olan pozisyonlardaki çalışanlar için net roller ve hesap verebilirlik sağlamaktadır.
Dr. James Ham Kanada’da iş sağlığı ve güvenliğinin babası olarak görülmektedir. “İç Sorumluluk Sistemi” (IRS) kavramını icat etti. İç sorumluluk sistemi ilk olarak Ham Raporunda tanımlanmış bir terim olarak duyulsa da zaman içinde uygulamalar yolu ile gerçek değeri anlaşılmıştır. Sistem şu şekilde tanımlanabilmektedir: İç sorumluluk sistemi, sağlık ve güvenlik için doğrudan ve dolaylı sorumluluğa sahip çalışanlar için geçerli rol ve sorumlulukları açık bir şekilde belirleyen bir güvenlik yönetim sistemidir. Aşağıdaki şemada çeşitli pozisyonlardaki çalışanların sorumlulukları gösterilmekte ve sistem görsel bir şekilde anlatılmaktadır.
İç Sorumluluk Sistemi (IRS)
IRS, hem bölgesel hem de ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının temelini oluşturmasına rağmen, tanımı her zaman bir tartışma konusu olmuştur. 1990 yılında, kâğıt endüstrisinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği İl Soruşturmalarına başkanlık ederken, Dr. Ham’dan öğrendiğime göre o dönemki IRS diyagramı, Çalışma Bakanlığı’nı dış katkı sağlayan bir role büründürmüştü. Bu görüşü düzelten Ham hükümetin IRS’nin bir parçası olarak değil, harici bir kontrol mekanizması olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Elbette, güçlü bir denetim bileşeni veya güçlü bir kontrol mekanizması olmadan sistemin elinde sonunda çöküş yaşayacağı aşikardır. Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından verilen emirler düzenlenir ve bunlara uyulur, ancak eğer emirler verilmez ise veya verilen emirler çelişkili ise bunun sonucunda yaşanacak kritik yaralanma veya ölümle sonuçlanan kazaların ağır cezaları bulunmaktadır. Şirketler için suçlama başına 500.000 dolar, bireyler ise suçlama başına 25.000 ABD dolar rına kadar çıkabilen cezalarla veya 1 yıl hapis cezasına karşı karşıya kalırlar.
IRS’nin yanlış anlaşılan yönlerinden bir tanesi de zorunlu iş sağlığı ve güvenliği komitelerinin bir işyerinde sağlık ve güvenlik konularında ilk sorumlu tutulan mercilerden birisi olmasıdır. Ortak Sağlık ve Güvenlik Komiteleri, IRS ve işyeri güvenliği konusunda iç kontrol mekanizması olarak önemli bir role sahiptir. Ancak sistemde görev alan herkesin bir rolü vardır. Bazıları doğrudan, bazıları ise dolaylı yoldan katkı sağlar.
Bu sistemin işlemesini sağlayan birçok farklı kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bunlar arasında tedarikçiler, müteahhitlik firmaları, brokerler, finansman kuruluşları, araştırma şirketleri, araştırma organizasyonu, standart ve yönergeleri belirleyen kuruluşların yanında eğitim kuruluşları da vardır. Kanada madenciliğinde güvenliği sağlamak adına sistemde rol alan kurumların bir kısmı daha iyi anlaşılması açısından tablo olarak verilmiştir.
Kanada’daki kamu hizmetleri açısından dünyanın en iyileri arasındadır. Bunun yanında madencilikten daha fazla yarar sağlayabilmek adına Hükümet, madenciliği Kanada’nın yapıtaşlarından birisi olarak kabul etmeli ve Kanada’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasını geliştirmek için bu sektördeki yenilik ve teknolojiyi harekete geçirecek mevzuatı desteklemelidir. Kanada’nın canlandırılmasında madenciliğin rolünün ne kadar önemli olduğu samimi bir şekilde anlaşılabilirse çok şey başarılabilir.
Ontario Madencilik Derneği (OMA), geçtiğimiz dönemde madenciliğin güvenlik açısından sağlık sektörünü bile geçerek dünyanın en güvenli endüstrilerinden biri olarak kabul edildiğini tekrar gözler önüne seren Vision Zero Konferansını (sıfır hasar, sıfır atık ve sıfır sera gazı) gerçekleştirdi. Doğal Kaynakların, ıslah ve rehabilitasyonuna odaklanarak, çevre dostu madenciliğin geliştirilmesi adına tasarlanan sıfır atık hedefli yeşil madencilik formülünün kullanımının arması için büyük bir baskı var. Dünya genelinde sıfır sera gazı emisyonu hedefi için kolektif bir çaba harcandığı için madencilik sektörü de temiz enerjinin büyük bir savunucusu konumuna geldi.
Sürdürülebilir Madenciliğe Doğru (Towards Sustainable Mining)
Tüm bu hedefleri gerçekleştirmek, madenlerde performansı arttırmak, çevre ve sosyal sorumlulukları yerine getirmek ve bu süreçte iş sağlığı ve güvenliği kültüründen ödün vermemek adına madencilere yol gösterici olması açısından “Towards Sustainable Mining (TSM)” programını hayata geçirildi. Bu proje ile belirlenen adımlar ile şirketler iş sağlığı ve güvenliği yönetiminde kendi konumlarını daha net bir şekilde tespit edebiliyor eksik oldukları noktaları geliştirmek için neler yapmaları gerektiği konusunda daha açık bir öngörüye sahip oluyorlar. Projenin denetim gerçekleştirerek başarıyı hedeflediği ana başlıklar şunlardır:
Hesap Verebilirlik: Tüm Kanada Madenciler Derneği (MAC) üyeleri için TSM’ye katılma zorunluluğu bulunmaktadır. Değerlendirmeler, madencilik faaliyetinin gerçekleştiği tesis düzeyinde yapılır. Dünyada bunu sektörümüzde uygulayan tek program TSM programıdır. Bu program ile yerel topluluklar yakındaki bir madenin durumunun ne olduğunu öğrenebilir ve takip edebilirler.
Şeffaflık: Üyeler, TSM kapsamında bir dizi yol gösterici ilkeye bağlı kalmalı ve MAC’in TSM İlerleme Raporlarında yıllık olarak 23 göstergeye karşı performanslarını rapor etmeliler. Her tesisin performans sonuçları halka açık durumdadır ve her üç yılda bir harici bir denetim mekanizması tarafından doğrulanmaktadır.
Güvenilirlik: TSM, Toplum Çıkarları Danışma Kurulu (Community of Interest Advisory Panel) ile sürekli iletişim halinde olmayı gerektirir. Bu çok paydaşlı grup, üyelerimize ve topluluklara herkesin çıkarına olacak diyalogu geliştirmede, sektörün performansını iyileştirmede ve sürekli gelişim için programının şekillendirilmesinde yardımcı olmaktadır.
TSM Değerlendirme Protokolü
Madenlerde performansı arttırmayı amaçlayan TSM protokolünde İş sağlığı ve güvenliği performansını değerlendirmek için uygulanan kriterlerin amacı, tesislere TSM kriterlerine uygun şekilde güvenlik ve sağlık performans değerlendirmelerini tamamlamada rehberlik etmektir. Değerlendirme protokolü, TSM girişiminin bir parçası olarak güvenlik ve sağlık için genel beklentileri ortaya koymaktadır. Bu protokol, TSM Güvenlik ve Sağlık çerçevesinin uygulanmasını destekler. Bir sistemde gerçekleştirilecek herhangi bir değerlendirmede olduğu gibi bu programda da bir sistem göstergesinin uygulama derecesinin ve yönetim süreçlerinin ve müdahalenin kalitesinin değerlendirilmesinde profesyonel muhakeme gereklidir. Bu nedenle, bu protokolün uygulanması, denetim ve sistem değerlendirmesi ve güvenlik ve sağlık uygulamalarında bilgi ve tecrübe konusunda uzmanlık gerektirecektir. Bu değerlendirme protokolü, TSM girişiminin bir parçası olarak önlem amaçlı iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının gerçekleştirilme seviyesinin bir göstergesidir. Kendi başına güvenlik ve sağlık faaliyetlerinin etkinliğinin bir garantisi değildir. Bu protokolde iş sağlığı ve güvenliği için 4 ana performans göstergesi vardır.
Taahütler ve Hesap Verebilirlik: Tesisin iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi ve bu sistemin performansı için net bir hesap verebilirlik sağladığını ve firmanın iş sağlığı ve güvenliği yönetimi uygulamalarına bağlılığının çalışanlara, yüklenicilere ve tedarikçilere açıkça iletildiğinden emin olma amacı güder.
Planlama ve Uygulama: Yaşanabilecek iş kazalarını önlemek için gerekli kontrolleri etkin bir şekilde planlamak ve yönetmek için uygun süreçlerin oluşturulduğunu doğrulamak, iş sağlığı ve güvenliği konusunun ortak bir sorumluluk olduğunu kabul etmek ve tehlike analizinin, risk değerlendirmesinin ve bu aşamalara dair kontrollerin gerçekleştirilmesini amaçlar.
Eğitim, Davranış ve Kültür: Çalışanları ve yüklenicileri, tehlikeleri belirleme ve kazaları önleme konusunda yetkin olmalarını sağlamak için iş sağlığı ve güvenliği konusunda etkin bir eğitim almaları için gerekli süreçlerin oluşturulmasını ve iş sağlığı ve güvenliğinin ortak bir sorumluluk olduğunu ve güvenlik önlemlerinin riski kontrol etmenin bir parçası olduğunun anlaşıldığından emin olur.
Gözlem ve Raporlama: İş sağlığı ve güvenliği performansının hem içten hem dıştan düzenli olarak gözlemlendiğinin ve raporlandığının doğrulanması gerekir.
Performans Analizi
Sıfır kaza yaklaşımının tüm tesisler için nihai hedef olduğunun bir göstergesi olan bu başlığın amacı, her tesiste sıfır zarar hedefine ulaşmak ve sürdürmek adına sürekli hedeflerinin belirlendiğini ve performansın değerlendirilmesinin bu hedeflere uygun olarak yapıldığını teyit etmektir. Eğer bir tesisin raporlama yılı içinde can kaybı yaşanan bir kaza gerçekleşmişse tesis, A Performans Seviyesi veya üstü için uygun değil demektir. Peki tüm bu eğitim, denetim ve planlamanın sonucunda programın performans kriterlerine göre başarılı bir uygulama nasıl olmalıdır:
Level A
- İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına bağlılık öncelikle üst yönetim tarafından benimsenir ve konu hakkındaki hassasiyet kurulan iletişim ile tüm tesise aktarılır
- Yazılı olarak hazırlanan iş sağlığı ve güvenliği standart ve prosedürlerinin uygulaması gerçekleştirilir.
- İş yeri denetimleri gerçekleştirilir.
- Personelin is sağlığı ve güvenliği konusunda sahip oldukları rollerin ve sorumlulukların herkes tarafından anlaşılması sağlanır.
- Tüm personel için risk bazlı eğitimler ve oryantasyon çalışmaları gerçekleştirilir.
- İş sağlığı ve güvenliği performansı gözlemlenerek kaydı tutulur. Bu şekilde yeterli ve yetersiz noktalar tespit edilir.
- İş sağlığı ve güvenliği performansı raporlanarak halk ile paylaşılır.
- İş sağlığı ve güvenliği hedefleri belirlenir ve çalışanlarında bu hedefleri benimsemesi sağlanır.
Level AA
- İş sağlığı ve güvenliğine bağlılık, yönetim sistemi ve raporlama mekanizması hakkında iç denetim gerçekleştirilir.
- İş sağlığı ve güvenliği kriterleri iş modelline entegre edilir.
- Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği performans değerlendirmesi gerçekleştirilir.
- Yeterli ve yetersiz bulunan noktalar için performans hedefleri belirlenir.
Level AAA
- İş sağlığı ve güvenliğine bağlılık, yönetim sistemi ve raporlama mekanizması hakkında dış denetim gerçekleştirilir.
- İş sağlığı ve güvenliğine bağlılık tüm tesise görsel olarak entegre olmuş durumdadır.
- Sürekli gelişim kapsamında belirlenen hedefler gerçekleştirilir ve tesiste en az dört yıl boyunca ölümlü iş kazası yaşanmamıştır.
A Seviyesini elde etmek için TSM, iş sağlığı ve güvenliği yönetim ve performansı için net bir hesap verebilirlik tesis etmeyi gerektirir. Tüm olayların meydana gelmesini önlemek için kurumsal bir yönetim sistemi benimsenmeli, sürekli iyileştirme için hedefler koyulmalı ve elde edilen sonuçlar raporlanarak çalışanların ve kamunun takip edebilmesi için programlı bir şekilde paylaşılmalıdır. Tesisler ayrıca tüm çalışanlara, müteahhitlere ve ziyaretçilere analizler sonucu açığa çıkan ihtiyaçlara uygun olarak programı hazırlamalı, risk bazlı eğitim ve oryantasyondan oluşan bir eğitim sağlamalıdır.
Kaynaklar
1. irc.queensu.ca/articles/mining-past-build-better-future-occupational- health-and-safety
2. canadiangovernmentexecutive.ca/mining-embodies-progress/
3. mining.ca/towards-sustainable-mining/tsm-progress-report/communities- and-people-aggregate-performance
4. www.wsib.on.ca/
Vic Pakalnis
Yazara konuyla ilgili soru sormak isterseniz, hangi yazar için mesaj gönderdiğinizi belirterek lütfen [email protected] adresine mail atınız.