Bir zamanlar, sahip olduğu yüksek erime noktası nedeni ile alüminyum ve çelik dökümünde kullanılan olivin minerali üretimine ev sahipliği yapan ve Norveç’in Kuzey-batısında yer alan Leftal Madeni madencilik faaliyetlerinin sona ermesi ile birlikte ekonomiye kazandırılarak 2017 yılında dünyanın en büyük veri merkezlerinden biri olarak faaliyete geçti.
Veri depolama merkezileri birçok açıdan oldukça talepkar oldukları bilinmektedir. Lefdal Madeninde gerçekleştirilen uygulama, madenin sunduğu doğal özelliklerin bu taleplerin karşılanmasında önemli bir unsur olabileceğini göstermiştir.
Veri depolama tesislerinin başlıca gereksinimi enerji olarak bilinmektedir. Küçük bir şehir kadar güç kullanabilen veri merkezleri için temiz ve güvenilir enerji büyük önem taşımaktadır. Tüm veri merkezlerinin enerji kullanımı 2013 yılında 375 TW/s olarak kaydedilmiştir. Sadece veri depolama tesislerine ait olan bu kullanım ülkelerin enerji kullanımı ile kıyaslanırsa tüm ülke sıralamasında 11. sırada kendisine yer bulacağı görülmektedir. Kullanılan enerjinin yaklaşık yarısı ise soğutma sistemleri için kullanılmaktadır. Bu noktada Leftal Madeni’nin sunduğu doğal avantajlar ön plana çıkmaktadır. Yeryüzün koşullarından bağımsız şekilde yıl genelinde ortalama 8 derecelik sıcaklık sunana maden ayrıca bir fiyorda yakın konumda bulunması nedeni ile sıvı soğutma sistemlerinin kullanımı için büyük avantaj sağlamaktadır. Buna ek olarak madenin bir kısmının deniz seviyesinin altında olması su dolaşımı için yüksek kapasiteli pompa kullanım zorunluluğun önüne geçmekte ve maliyetleri azaltmaktadır. Madenin tüm bu doğal özelliklerinin uygun amaç doğrultusunda kullanılması Avrupa’daki son teknoloji soğutma sistemlerinin %20-30 daha fazla performans sunmasını sağlamaktadır.
Madenin doğal özelliklerinin sunduğu avantajlar ile maden 1.1’in altında bir güç kullanım etkinliği değeri sağlamaktadır. Bu değer tesisinde kullanılan tüm enerjinin veri depolama ekipmanlarına enerji sağlamak için kullanılacağını tesisin genel giderleri için ise çok az enerji harcanacağını göstermektedir.
Bunun yanında tesiste ihtiyaç duyulan enerjinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilecek olması yine madenin konumu ve sunduğu doğal özelliklerin bir sonucudur. Toplam 360 MW’lık enerji direk olarak hidroelektrik santralleri ve rüzgâr türbinlerinden elde edilmektedir. Yenilenebilir enerjinin kullanılması ile Leftal Mine Datacenter’in karbon emisyon değerleri sıfır olarak kaydedilmektedir.
Rehabilitasyon çalışmaları sonrasında Avrupa’nın en büyük veri merkezlerinden birisine dönüştürülen Leftal Madeni, madenin doğal özellikleri kullanılarak veri merkezlerinin en büyük sıkıntıları olan fiziksel alan ve enerji ihtiyacını ortadan kaldırmış ve madenlerin ekonomiye kazandırılması alanından inovatif ve alanında öncü bir örnek sunmaktadır.