Gelecek Nesillere Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmak İstiyoruz

0
1318

TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ olarak, sürdürülebilir madencilik faaliyetimizle gelecek nesillere çevresel değerlerin korunduğu yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Bu doğrultuda işletmelerimizde, arama döneminden itibaren alanında uzman ekiplerle, paydaşların da katılımıyla, dönemsel olarak biyoçeşitlilik çalışmaları yürütüyoruz.

Peki, biyoçeşitlilik nedir? Belirli bir bölgedeki genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği, popülasyonlar, habitatlar ve ekolojik olguların bütünü biyoçeşitlilik (biyolojik çeşitlilik) olarak tanımlanıyor. Diğer bir değişle biyoçeşitlilik, bir ekosistemde enerji akışında etkin olan türler ve onların popülasyonlarının oluşturduğu yapıyı ifade etmektedir.

Biyoçeşitliliği nasıl koruyoruz? Yaban hayatını, doğal ortamında veya alternatif alanlarda koruyarak. Burada madencilik faaliyetlerinden ötürü yaşam alanı kısıtlanan popülasyonun faaliyet alanı etrafında yer alan stok alanlarında varlıklarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini sağlayarak, yatırım tamamlandıktan sonra biorestorasyon süreci ile popülasyonun tekrar faaliyet alanlarındaki yaşam alanlarına döndüğünü izlemek ve ortaya koymayı hedefliyoruz. Bu şu anlama geliyor; madencilik yapılacak alandaki tüm bitki örtüsü, ağaç türleri, bu türlerin sıklığı ve sayısı, varsa yöreye özgü türler ve hayvan çeşitliliğini her iki işletmemizde ve alternatif stok alanlarında kurduğumuz foto kapanlar, diğer izleme ve gözlem araçları sayesinde tek tek belirliyoruz. Bu çalışmaları, arama faaliyeti ve fizibilite çalışmaları ile eş zamanlı olarak başlatıp, tüm maden ömrü boyunca alanında uzman danışmanlarla beraber devam ettiriyoruz.

Endemik Türler Bankada Koruma Altında

Öyle ki, proje sahalarımızda, herhangi bir inşaat faaliyetine başlamadan önce TÜMAD olarak, iki yıl temel çalışmaları gerçekleştirdik. Yapılan çalışmalarda burada bulunan tüm doğal flora türleri tek tek tespit edildi. Tespit edilen bu doğal bitkilerin içerisinde yer alan endemik türlerin tamamının tohumlarını faaliyetler başlamadan önce toplattık. Faaliyet alanı içerisinde tohumu toplanamayan, soğanlı bitkiler var ise alternatif yaşam alanına taşıyarak koruma altına aldık. Tespit edilen tüm endemik bitki türlerini ise, ileride yeniden doğal ortamına kavuşturmak amacıyla Ankara’da bulunan tohum bankasına teslim ettik. Ayrıca, tohum toplama çalışmalarımız her 5 yılda bir tekrarlanmaktadır. Amacımız madencilik faaliyetleri tamamlandıktan sonra biorestorasyon sürecinde popülasyonun çoğunu tekrar sahalara yansıtmaktır.

Doğaya yeniden kazandırma çalışmalarında tekrar kullanılacak olan bitkisel toprağı ise, uygun depolama koşulları hazırlandıktan sonra sıyırıyoruz. Prosedürlere göre titizlikle gerçekleştirilen sıyırma işlemi sırasında, bitkisel toprağın özelliğini kaybetmemesi ve erozyona uğramaması için, yerel türlerle çimlendirme yöntemiyle koruyucu üst örtüsünü oluşturarak yeniden kullanacağımız zamana kadar muhafaza ediyoruz.

M2E1L0-0R350B320

Hayvanlar İçin Özel Geçitler

İşletme sahamızda birçok hayvan ekolojik yuvasını kullanabiliyor. Sincap ve ağaçkakanları bunların içerisinde bulabilirsiniz. Küçük, gelincik dediğimiz yırtıcı hayvanlar bunların içerisinde beslenebilir ya da yuvalanabilir. Kaplumbağaların, doğal yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak amacıyla maden sahasında geçiş yolları yaptık. Yaptığımız denetimlerde, kaplumbağaların bu geçitleri aktif olarak kullandıklarına şahit olduk.

Balıkesir İvrindi ve Çanakkale Lapseki’deki işletmelerimiz, bazı yırtıcı kuşların ve ötücü kuşların göç sahası üzerinde kalmaktadır. Bu havzalarla beraber çevredeki alternatif alanları koruyarak ve izleyerek türlerin popülasyonlarının stok alanlarındaki varlıklarını düzenli olarak izliyoruz. 10-15 yıl sonra saha tekrar mevcut vejetasyon yapısı ile rehabilite edildiğinde stok alanlarında popülasyonlarını koruduğumuz ve üreyen ötücü kuşlar, yırtıcı kuşlar ve göç sahasını kullanan kuşlar rahatlıkla tekrar alanı kullanabilecek.

Üçlü Kontrol Mekanizması

Bununla da yetinmeyip; hava, su ve toprak kalitesini üçlü olarak düzenli periyotlarda izliyoruz. Öncelikle yer altı sularında gözlem amaçlı açtığımız kuyulardan aldığımız numunelerin hem fiziksel hem kimyasal, hem de biyolojik faktörlerinin izlemelerini gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda hava kalitesi ile yaptığımız çalışmalarda da maden sahasındaki yol koşulları ve toprak yapısından dolayı tozumayı önlemek için dünyada toz bastırıcı bir ürün olan kullanılan ve en etkin ürün olan sodyum ligno sülfanat ürününü kullanıyoruz.

Üretimle Eş Zamanlı Rehabilitasyon

Görsel etki değerlendirmeleri neticesinde işletmelerimizdeki ofislerin çevrelerinde peyzaj tasarımları ve maden içi ocak yollarında yer alan şevlerde rehabilitasyon çalışmalarına hemen başladık. Ofis çevrelerimizin yaklaşık 6 bin metre karelik alanında sulu tohumlama yöntemi ile kırsal peyzaj tasarımı düzenlemeleri yaptık. Bu uygulamamızda 12 çeşit, 60 santime kadar boylanabilen ve içerisinde her dem yeşil bitkilerinde bulunduğu doğal türlerden oluşan bir karışım kullandık. Rehabilitayon çalışmaları kapsamında görsel etkinin yanı sıra erozyon kontrolü ve toz tutulumunu sağlamak amacıyla saha içi yol kenarlarında bulunan şevlerde yaptığımız hydroseeding yani sulu tohumlama yöntemi için kullanmış olduğumuz bitki türleri de alanımızın doğal vejetasyon yapısına uygun olan sertifikalı türlerden seçilmiştir.

Doğal Yaşam Zincirini Koruyoruz

TÜMAD’ın, bilimsel verilerden yola çıkarak uzmanların desteğiyle gerçekleştirdiği dönemsel izleme rapor sonuçları, İvrindi ve Lâpseki maden sahalarında, biyoçeşitlilik konusundaki titiz çalışmalarının amacına ulaştığını bize gösteriyor.

Düzenli olarak gerçekleştirilen sucul yaşam izlemelerinde su kalitesini bize gösteren bentik bakterilerin sayımı, fotokapan , kuş , fauna ve flora izlemelerine dayanarak uzmanlar tarafından hazırlanan raporlarda, doğal yaşamın TÜMAD’ın yürütmekte olduğu maden faaliyetinden etkilenmediğini ortaya koyuyor.

Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda periferde ya da alternatif stok alanlarında yer alan stok popülasyonların sağlıklı olarak varlıklarını sürdürdükleri ve ekolojik restorasyon aşamasına geçtiğimizde sahaya geri dönebilecek biyolojik stok popülasyona sahip olduğumuzu gözlemliyoruz.

Bu da TÜMAD olarak bizlerin; insana, çevreye, ekosisteme ve biyoçeşitliliğe saygılı sürdürülebilir üretim konusundaki çalışma şevkimizi arttırıyor.

TÜMAD Lapseki İşletme Sahasında Yer Alan Biyoçeşitlilik Unsurları

2010 yılında çalışma alanı için hazırlanan ilk ÇED raporu kapsamında flora ve fauna izlemeleri yapılarak, tüm ekolojik unsurların varlığı raporlanmıştır.  Hazırlanan flora raporuna göre; Lapseki maden sahasında arazi çalışmalarında toplanan bitkilerin teşhisi sonucu; 46 familyaya ait 122 cins, 145 tür, 14 alttür, 4 varyete tespit edilmiştir. Bu türlerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılımı ise; Akdeniz elementi 48, Avrupa-Sibirya elementi 9 ve Iran-Turan elementi 1 şeklindedir. 87 tür ise fitocoğrafik bölgesi bilinmeyen ya da birden fazla fitocoğrafik bölgeye ait olarak tespit edilmiştir. Proje sahasından 4 endemik bitki türü tespit edilmiştir. Bu türler; Ferulago humilis Boiss., Campanula lyrata Lam. subsp. lyrata, Jasione idaea Stoj. ve Dianthus lydus Boiss. dir.

TÜMAD İvrindi İşletme Sahasında Yer Alan Biyoçeşitlilik Unsurları

Yerel Çalışma Alanında 2013 ve 2016 yılları arasında gerçekleştirilen arazi araştırmalarında, 40 familyaya ait 206 takson, 170 cins 182 tür belirlenmiştir. Bu türler içerisinden 4 tanesi Türkiye’ye özgüdür. Özellikle bir tanesi geniş yayılımlı bir endemik türdür; Campanula lyrata subsp. lyrata, LC; İki tanesi bölgesel olarak endemiktir (örn. Akdeniz bölgesi ile sınırlıdır): Crocus biflorus subsp. nubigena, LC; Verbascum parviflorum, LC; ve Minuartia juressi subsp. asiatica LC. Çok Tehlikede (CR) veya tehlikede (EN) olan hiçbir flora türü gözlenmemiştir.

Bilge Küçükaytan
Maden Yüksek Mühendisi, Entegre Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi | Website

Yazara konuyla ilgili soru sormak isterseniz, hangi yazar için mesaj gönderdiğinizi belirterek lütfen [email protected] adresine mail atınız.